Web3 Dalgası: 80 milyar insanı etkileyen dijital dönüşüm

Dijital çağın dalgaları hızla geliyor, ister farkında olun ister olmayın, Web3 sessizce dünyamızı değiştiriyor.

İnsanlık uygarlığının süreci yavaş ama kararlıdır. 3 milyon yıl önceki eski taş devrinden itibaren, insanlar yavaş yavaş alet yapımı, tarım ve metal işleme teknolojilerini geliştirmişlerdir. Bu uzun evrim sürecinde, her teknolojik yenilik büyük bir üretkenlik sıçraması getirmiştir.

12. yüzyıldaki Avrupa'daki "çit hareketi" önemli bir tarihsel dönüm noktasıdır. Bu hareket yüzeyde barbarca görünse de, aslında üretkenliği özgürleştirerek sanayi devriminin temellerini atmıştır. Aynı zamanda, finans sektörünün gelişimi de dünyadaki dengeleri sessizce değiştirmektedir. 1602'de Amsterdam Borsa'sının kurulması, modern finans sisteminin doğuşunu simgeler. Bu, sonraki 500 yıl içinde gerçekleşen üç sanayi devrimine gerekli sermaye desteğini sağlamıştır.

İnsanlık toplumunun gelişim hızı üstel bir artış göstermektedir. Taş Devri'nden Tarım Devri'ne geçiş 3 milyon yıl sürerken, Tarım Devri'nden Sanayi Devrimi'ne geçiş 14 bin yıl almıştır, oysa Sanayi Devrimi'nden Dijital Çağ'a geçiş sadece 500 yıl sürmüştür. Bu 500 yıl içinde, finansal sistem sürekli yenilikler göstermiş olsa da, özü itibarıyla pek değişmemiştir, ta ki 2009'da kripto paraların ortaya çıkmasına kadar. Bu, belki de sonraki nesiller tarafından "İkinci Finansal Devrim" olarak adlandırılacak yeni bir programlanabilir varlığın doğuşunu işaret etmektedir.

Dijital çağın belirgin özelliklerinden biri araçların programlanabilirliğidir. 1964 yılında entegre devreli bilgisayarların ortaya çıkmasıyla birlikte insanlık dijital çağa girmiştir. Web3, yeni nesil internet teknolojisi olarak, kullanıcıya daha fazla veri egemenliği verme amacını taşımaktadır. Bu, verilerin üretildiği anda doğrulanabilirlik kazanmasını sağlayan blok zinciri teknolojisinin uygulanması sayesinde mümkün olmuştur.

Ancak, yeni şeylerin gelişimi her zaman zorluklarla doludur. Kripto para ve blok zinciri teknolojisi gelişim sürecinde birçok engel ve sorgulama ile karşılaşmaktadır. Ama tarih bize yeni şeylerin her zaman anlaşılma ve kabul edilme sürecine ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Buhar lokomotifi, otomobil, uçak gibi icatların ilk dönemlerinde panik yarattığı gibi, blok zinciri ve dijital para da bu aşamayı yaşamak zorundadır.

Tartışmalara rağmen, giderek artan sayıda elit ve kurum Web3 alanına girmeye başladı. Dünya çapında önde gelen üniversitelerin mezunları, tanınmış teknoloji şirketlerinin yetenekleri ve büyük yatırım kuruluşları bu "toprak kapma hareketine" aktif katılım gösteriyor. 2021'den bu yana, yalnızca Sequoia Capital ve a16z Web3 alanına 57.3 milyar dolar yatırım yaptı.

Küresel ölçekte, Amerika Birleşik Devletleri Web3 altyapı alanında baskın bir konumda, Çinli topluluk ise CeFi ve DeFi alanında dikkat çekici bir performans sergiliyor. Fonlanan projeler arasında, Amerika'nın payı %35.12, Çin'in payı %9.92 ve Singapur'un payı %9.55.

Web3 politikası hakkında, Çin ve ABD'nin tutumu son derece önemlidir. Şu anda ABD'nin sıkılaştırma eğiliminde olduğu, Çin'in ise gevşeme belirtileri gösterdiği görülmektedir. 2023 Şubatında, Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu tarafından yayınlanan kripto para işlemine ilişkin danışma belgeleri, Çin'in Web3 alanındaki politikalarında önemli bir değişim olabileceğini gösteriyor.

Her halükarda, Web3'ün gelişim hızı durdurulamaz hale geldi. Küresel kullanıcı sayısı 250 milyona ulaştı ve finans alanından oyun, sosyal medya, içerik üretimi, sağlık, eğitim gibi birçok alana genişlemeye devam ediyor. Mevcut gelişim hızıyla, 5 yıl içinde Web3 kullanıcı sayısının 1 milyara ulaşması, 10 yıl içinde ise küresel nüfusun %60'ını kapsaması mümkün.

İnsanlık, tarihindeki en dik üretim değerleri artış aşamasındadır. Bu hızla değişen dönemde, bir nesil dünyadaki büyük dönüşümlere tanıklık edebilir. Bu küresel dijital devrimle karşı karşıya kaldığımızda, hazırlıklı mıyız?