Son zamanlarda yapılan bir anket, katılımcıların %60'ından fazlasının Bitcoin ve Ethereum'dan sonra Solana (SOL)'ın, borsa işlem fonları (ETF) patlamasına neden olabilecek bir kripto varlık olabileceğini düşündüğünü gösteriyor.
Bu sonuç mevcut piyasa duygusuyla uyumlu. Birçok sektör uzmanı SOL'un geleceği konusunda iyimser. Tanınmış bir bankanın araştırma müdürü, 2025'te SOL dahil diğer Kripto Varlıklar ETF'lerinin onaylanabileceğini öngörüyor. Bir sermaye şirketinin kurucusu, SOL ETF'si için hazırlık yaptıklarını belirtti. Ayrıca, bir analist televizyon programında Solana'nın bir sonraki Kripto Varlıklar ETF'sinin hedefi olabileceğini vurguladı.
SOL neden bu kadar geniş bir ilgi görüyor? Temel neden, güçlü bir "konsensüs desteği"ne sahip olmasıdır. Bu konsensüsün en somut yansıması piyasa değeridir. Ana akım kripto varlık sıralamasına baktığınızda, ilk 5 veya 10 coin arasında, SOL'un gerçekten de bir sonraki ETF varlığı olma olasılığının en yüksek olduğunu görebilirsiniz.
Ancak, SOL'un karşılaştığı en büyük engel, düzenleyici durumudur. Geçen yılın Haziran ayında, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), iki önemli davada SOL'u menkul kıymet olarak sınıflandırdı. Bu nitelendirme, SOL ETF'sinin kısa vadede onaylanma olasılığını karmaşık hale getirdi.
Menkul kıymet olarak nitelendirilmek, daha sıkı düzenleyici gerekliliklere tabi olmayı gerektirir; bu, kayıt, bilgi açıklaması ve diğer birçok düzenlemeyi içerir. Bu, ETF'lerin piyasaya sürülmesini kesinlikle zorlaştıracaktır. Basitçe söylemek gerekirse, SEC'i bir süpermarket, kripto para birimlerini meyveler ve ETF'yi de meyve sepeti olarak düşünürsek; "normal meyve" olarak görülen kripto para birimlerinin ETF sepetine girmesi daha kolaydır, oysa "özel meyve" etiketi taşıyan menkul kıymet sınıfı kripto para birimleri daha fazla sınırlama ile karşılaşmaktadır.
SEC'nin kısa vadede SOL'a yönelik nitelik değişikliği yapmasının pek olası olmadığı göz önüne alındığında, SOL ETF'sinin piyasaya sürülmesi biraz zaman alabilir. Ayrıca, SEC tarafından menkul kıymet olarak tanımlanan başka on kadar kripto varlık da benzer zorluklarla karşı karşıya.
Ancak, sektör bazı olumlu değişiklikler de yaşamaktadır. Son zamanlarda, ABD Temsilciler Meclisi finansal yenilik ve teknoloji (FIT21) yasasını kabul etti. Bu yasanın şifreleme sektörü üzerindeki etkisi, Ethereum ETF'sinin onaylanması kadar önemli olabilir.
FIT21 yasasının ana içerikleri şunlardır:
İki tür dijital para ve onların düzenleyici kurumları açıkça ayrılmıştır: merkeziyetsiz tokenler dijital ürün olarak kabul edilir ve Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu (CFTC) tarafından denetlenir; merkeziyetsiz olmayan tokenler ise menkul kıymet olarak kabul edilir ve SEC tarafından denetlenir.
"Merkeziyetsizlik" için spesifik bir tanım verilmiştir: Tek bir varlık tüm blok zinciri ağını kontrol edemez ve hiçbir taraf %20'den fazla dijital varlık veya oy hakkına sahip olamaz.
Bu düzenlemeler, şifreleme sektörü için daha net bir düzenleyici çerçeve sağlamakta ve daha fazla ETF'nin piyasaya sürülmesi için koşullar oluşturmaktadır.
Genel olarak, SOL şu anda menkul kıymet olarak nitelendiriliyor, ancak bu durum değiştirilemez değil. FIT21 yasası ilerledikçe (Senato'nun onayı ve başkanın imzası gerekmektedir) ve ilgili tanımların somutlaşmasıyla, SOL hala onaylanacak bir sonraki ETF'nin kripto varlığı olma potansiyeline sahip. Bu sürecin ne kadar süreceği, bir yıl olabilir, üç ila beş yıl da olabilir; bu, yasama sürecinin ve düzenleyici ortamın değişimlerine bağlıdır.
Vurgulanması gereken bir nokta, yukarıdaki görüşlerin yalnızca kişisel düşünceleri temsil ettiği ve yatırım tavsiyesi oluşturmadığıdır. Yatırımcılar, karar vermeden önce yeterli bağımsız araştırma yapmalıdır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Solana ETF tartışması: Piyasa umutlu fakat düzenleyici engeller hâlâ mevcut
Son zamanlarda yapılan bir anket, katılımcıların %60'ından fazlasının Bitcoin ve Ethereum'dan sonra Solana (SOL)'ın, borsa işlem fonları (ETF) patlamasına neden olabilecek bir kripto varlık olabileceğini düşündüğünü gösteriyor.
Bu sonuç mevcut piyasa duygusuyla uyumlu. Birçok sektör uzmanı SOL'un geleceği konusunda iyimser. Tanınmış bir bankanın araştırma müdürü, 2025'te SOL dahil diğer Kripto Varlıklar ETF'lerinin onaylanabileceğini öngörüyor. Bir sermaye şirketinin kurucusu, SOL ETF'si için hazırlık yaptıklarını belirtti. Ayrıca, bir analist televizyon programında Solana'nın bir sonraki Kripto Varlıklar ETF'sinin hedefi olabileceğini vurguladı.
SOL neden bu kadar geniş bir ilgi görüyor? Temel neden, güçlü bir "konsensüs desteği"ne sahip olmasıdır. Bu konsensüsün en somut yansıması piyasa değeridir. Ana akım kripto varlık sıralamasına baktığınızda, ilk 5 veya 10 coin arasında, SOL'un gerçekten de bir sonraki ETF varlığı olma olasılığının en yüksek olduğunu görebilirsiniz.
Ancak, SOL'un karşılaştığı en büyük engel, düzenleyici durumudur. Geçen yılın Haziran ayında, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), iki önemli davada SOL'u menkul kıymet olarak sınıflandırdı. Bu nitelendirme, SOL ETF'sinin kısa vadede onaylanma olasılığını karmaşık hale getirdi.
Menkul kıymet olarak nitelendirilmek, daha sıkı düzenleyici gerekliliklere tabi olmayı gerektirir; bu, kayıt, bilgi açıklaması ve diğer birçok düzenlemeyi içerir. Bu, ETF'lerin piyasaya sürülmesini kesinlikle zorlaştıracaktır. Basitçe söylemek gerekirse, SEC'i bir süpermarket, kripto para birimlerini meyveler ve ETF'yi de meyve sepeti olarak düşünürsek; "normal meyve" olarak görülen kripto para birimlerinin ETF sepetine girmesi daha kolaydır, oysa "özel meyve" etiketi taşıyan menkul kıymet sınıfı kripto para birimleri daha fazla sınırlama ile karşılaşmaktadır.
SEC'nin kısa vadede SOL'a yönelik nitelik değişikliği yapmasının pek olası olmadığı göz önüne alındığında, SOL ETF'sinin piyasaya sürülmesi biraz zaman alabilir. Ayrıca, SEC tarafından menkul kıymet olarak tanımlanan başka on kadar kripto varlık da benzer zorluklarla karşı karşıya.
Ancak, sektör bazı olumlu değişiklikler de yaşamaktadır. Son zamanlarda, ABD Temsilciler Meclisi finansal yenilik ve teknoloji (FIT21) yasasını kabul etti. Bu yasanın şifreleme sektörü üzerindeki etkisi, Ethereum ETF'sinin onaylanması kadar önemli olabilir.
FIT21 yasasının ana içerikleri şunlardır:
İki tür dijital para ve onların düzenleyici kurumları açıkça ayrılmıştır: merkeziyetsiz tokenler dijital ürün olarak kabul edilir ve Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu (CFTC) tarafından denetlenir; merkeziyetsiz olmayan tokenler ise menkul kıymet olarak kabul edilir ve SEC tarafından denetlenir.
"Merkeziyetsizlik" için spesifik bir tanım verilmiştir: Tek bir varlık tüm blok zinciri ağını kontrol edemez ve hiçbir taraf %20'den fazla dijital varlık veya oy hakkına sahip olamaz.
Bu düzenlemeler, şifreleme sektörü için daha net bir düzenleyici çerçeve sağlamakta ve daha fazla ETF'nin piyasaya sürülmesi için koşullar oluşturmaktadır.
Genel olarak, SOL şu anda menkul kıymet olarak nitelendiriliyor, ancak bu durum değiştirilemez değil. FIT21 yasası ilerledikçe (Senato'nun onayı ve başkanın imzası gerekmektedir) ve ilgili tanımların somutlaşmasıyla, SOL hala onaylanacak bir sonraki ETF'nin kripto varlığı olma potansiyeline sahip. Bu sürecin ne kadar süreceği, bir yıl olabilir, üç ila beş yıl da olabilir; bu, yasama sürecinin ve düzenleyici ortamın değişimlerine bağlıdır.
Vurgulanması gereken bir nokta, yukarıdaki görüşlerin yalnızca kişisel düşünceleri temsil ettiği ve yatırım tavsiyesi oluşturmadığıdır. Yatırımcılar, karar vermeden önce yeterli bağımsız araştırma yapmalıdır.