Mevcut piyasa, Federal Rezerv'in Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indiriminin neredeyse kesin olduğunu genel olarak kabul ediyor. Ancak, daha fazla dikkate değer olan, indirimin miktarının daha büyük olup olmayacağı, örneğin doğrudan 50 baz puan indirim yapılıp yapılamayacağıdır. Bu olasılık gerçekten var, ancak öncelikle ABD ekonomik verilerinin daha da kötüleşmesi gerekiyor.

Dün açıklanan Ağustos PPI verileri, bir önceki aya göre %0.1 azaldığını gösterdi, bu dört ayda ilk kez negatif büyüme. Bu oran, piyasa beklentisi olan %0.3'ün oldukça altında. Yıllık bazda %2.6 büyüme kaydedildi, bu da tahmin edilen %3.3'ün oldukça altında. Bu veri, piyasanın Eylül ayındaki Fed faiz indirimine yönelik beklentilerini daha da güçlendirdi.

Bu akşam açıklanacak olan ana CPI verisi son derece önemli. Eğer veriler beklentilerin altında kalırsa, Fed'in Eylül ayında beklentilerin üzerinde 50 baz puan indirim yapma olasılığı artacaktır.

İlginçtir ki, borsa genellikle ekonominin barometresi olarak görülse de, mevcut piyasa, ABD ekonomik verilerinin zayıflığını daha çok istemekte gibi görünüyor. Bunun nedeni, ekonomik göstergelere kıyasla borsanın para politikalarına daha duyarlı olmasıdır. Genişletici para politikaları, genellikle borsa için bir ivme yaratır ve hisse senedi fiyatlarını artırır. Buna karşılık, ekonomik verilerin borsa üzerindeki etkisi zaman ve derecede para politikasına göre daha dolaylı ve belirgin değildir.

Bu nedenle, borsa açısından bakıldığında, piyasanın Fed'in daha büyük bir faiz indirimine yönelik beklentisini anlamak zor değil. Yatırımcılar, Fed'in olası eylemlerini ve bunların finansal piyasalara potansiyel etkisini değerlendirmek için açıklanacak olan temel CPI verilerine yakından dikkat ediyor.