Son zamanlarda, kıdemli bir ekonomist benimle Federal Rezerv'in olası faiz indirim kararı ve bunun piyasalar üzerindeki etkisi hakkında tartıştı. O, eğer Eylül'de 25 baz puan faiz indirilirse, piyasanın büyük düşüş yaşayabileceğini; eğer 50 baz puan indirilirse, bunun büyük çöplük yaratabileceğini; eğer faiz artırılırsa, bunun piyasa çöküşüne veya hatta circuit breaker'a neden olabileceğini düşünüyor. Bu uzman, faiz indirimini ekonomik durgunluk ile eş değer görüyor.

Ancak bu konuda farklı bir görüşüm var. Faiz indirimleri, ekonomik durgunluk anlamına gelmez. Federal Rezerv (FED) politikalarının özünü anlamamız gerekiyor: Faiz artışları enflasyonu baskılamak ve aşırı ısınan ekonomiyi soğutmak amacıyla yapılırken; faiz indirimleri ekonomik canlılığı teşvik etmek ve ekonominin durgunluğa girmesini önlemek için yapılır.

Tarihe baktığımızda, Federal Rezerv (FED) erken dönem faiz indirim döngülerinde tecrübesizlik nedeniyle genellikle gecikmeli hareket etmiştir. Aynı zamanda, kamuoyunun FED'in ekonomiyi yönetme yeteneğine olan güveni eksikti. Bu, faiz indirimleri başlamadan önce ekonominin zaten büyük ölçüde daralmasına neden oldu. Faiz indiriminden sonra, insanların FED'in yeteneklerine olan şüpheleri, ekonomik duraklamayı ve piyasa paniklerini daha da derinleştirdi.

Ama günümüzdeki Federal Rezerv (FED) artık eskisi gibi değil. Yıllar boyunca, makroekonomik yönetim konusunda zengin bir deneyim biriktirdiler ve kamuoyunun politikalarına olan güveni de arttı. Son dönemdeki tarım dışı istihdam verileri ve enflasyon verilerinin performansı, Federal Rezerv (FED) için zamanında bir faiz indirme fırsatı sundu. Bu tür hassas bir zamanda yapılan faiz indirimleri, ciddi bir ekonomik durgunluğa yol açmayabilir.

Dikkat edilmesi gereken bir nokta, mevcut hükümetin ekonomik bir durgunluk yaşansa bile bu gerçeği kolayca kabul etmeyebileceğidir. Bu tutum, piyasanın ekonomik duruma dair yargısını etkileyebilir.

Genel olarak, Federal Rezerv'in faiz indirim kararını mantıklı bir şekilde değerlendirmeliyiz. Bu, ekonomik istikrarı korumaya yönelik bir önleyici tedbirdir ve ekonomik bir duraklamanın yakın olduğunu mutlaka göstermez. Yatırımcılar ve sıradan vatandaşlar, ekonomik göstergelere yakından odaklanmalı ve sadece faiz oranı değişikliklerine dayanarak ekonomik yönü değerlendirmemelidir.