Güneş, pencereden içeri doğrudan vuruyor ve bilgisayar ekranına çarpıyor, biraz rahatsız edici. Elimi uzatıp perdeleri biraz daha açıyorum, gelen güneşi engelliyorum. Bilgisayar ekranının sağ alt köşesindeki saat 06:05'e yeni geçti, ETH'nin K çizgisi ekranın ortasında sallanıyor, akşam seansı aşağı doğru devam ediyor, dalgalanıyor, bu sırada sanki ilaç almış gibi💊, yavaş yavaş yukarı doğru çıkıyor. Parmaklarım kapama tuşunun üzerinde, biraz zararı durdurmak istiyorum ama vermek istemiyorum, parmak uçlarım kapama tuşuna dokunup geri çekiliyor, dün tekrar gözden geçirirken baskı seviyesinin sağlam olduğunu düşünmüştüm, şimdi bakınca o baskı ince bir kağıt gibi, zayıf ve dayanaksız.

Masanın üzerinde içilmemiş sıcak çay duruyor, yanında da henüz bitmemiş bir bisküvi var, bu sabah annemin çıkarken bana bıraktığı, yemek için hatırlatmıştı, ben de söz vermiştim ama şimdiye kadar ekrana bakmaktan başka bir şey yapmadım.
Akşam birisiyle bu piyasa hakkında konuşurken, "tutarsan geri kazanırsın" dedim, şimdi "geri kazanmak" "ana parayı korumak" haline geldi, benim short pozisyonum yavaş yavaş sönen bir balon gibi, her yükseldiğinde, hesabımdaki kullanılabilir fon biraz daha azalıyor.
06:20, ticaret yazılımı ilk marjin uyarısını gösterdi. Kırmızı küçük yazı iki kez parladı, neredeyse içgüdüsel olarak kapat düğmesine bastım. Bu bildirimi kapatırsam, hesabımdaki paranın daha fazla azalmayacağını düşündüm.
Sigaralar sol taraftaki masanın üzerinde, boş durumda, dün akşam son bir sigara içtim, o sırada "bir sonraki k düşerse, iyi bir sigara alırım" diye düşünüyordum. Şimdi ceplerimi yoklayınca, hiçbir şey kalmamış. Bu sırada bir şeyler yemek istiyorum, masada kalan yarım bisküviyi alıp ısırdım, biraz kuru geldi, bir bardak su daha döktüm.
Biraz nefes alamıyormuş gibi hissediyorum.
Ana para az, daha dikkatli olmalısın ama ben...
Neyse, patlayıp patlamayacağı umurumda değil.