Küresel finansal piyasalarda, çeşitli varlıklar arasında görünmez bir hiyerarşi bulunmaktadır; bu hiyerarşi risk, Likidite, enflasyona karşı dayanıklılık ve kıtlık gibi faktörlere dayanmaktadır. Gelin bu piramidin tepe noktasında yer alan birkaç varlığı inceleyelim.

Öncelikle Bitcoin geliyor. Devrim niteliğindeki bir dijital varlık olarak Bitcoin, merkeziyetsiz yapısı ve sabit arz miktarı ile birçok yatırımcı için 'dijital altın' haline geldi. Herhangi bir merkezi kuruluşa bağımlı olmadığından, teorik olarak geleneksel finans sistemindeki karşı taraf riskini önler.

Ardından, ana şehir merkezlerindeki gayrimenkul geliyor. İster Silikon Vadisi, ister Manhattan, ister Londra ya da Tokyo olsun, bu bölgelerdeki kaliteli mülkler zenginlerin tercih ettiği güvenli liman olmuştur. Arzları sınırlı, talebi ise sürekli olarak yüksek olup, uzun vadede genellikle değerini koruyup artırabilir.

Üçüncü sırada Standard & Poor's 500 Endeksi bulunmaktadır. ABD'nin büyük şirketlerinin bir barometresi olarak, bu endeks ABD işletmelerinin genel gücünü temsil etmektedir. S&P 500 endeksine yatırım yapmak, esasen insan toplumunun üretkenliğinin sürekli artışına bahis yapmak demektir.

Geleneksel 60/40 yatırım portföyü dördüncü sırada yer alıyor. Bu yapı, fonların %60'ını hisse senetlerine, %40'ını tahvillere yatırarak risk ve getiri dengesini sağlamayı amaçlamaktadır ve klasik bir varlık yönetimi stratejisidir.

Beşinci sırada güçlü ülkelerin devlet tahvilleri, özellikle de ABD tahvilleri yer alıyor. Küresel finansal sistemin istikrar kaynağı olarak, ABD tahvilleri piyasa dalgalanmaları sırasında yatırımcılar için genellikle bir sığınak haline gelir.

Son olarak, güçlü para birimlerinden, özellikle de dolardan bahsetmek zorundayız. Dünyanın ana rezerv para birimi olarak dolar, uluslararası finansal sistemde hayati bir rol oynamaktadır. Tartışmalara rağmen, şu anda onun yerini tam olarak alabilecek başka bir para birimi yok.

Bu varlık derecelendirme sistemi sabit değildir, zamanla ve küresel ekonomik yapının değişimiyle birlikte ayarlanacaktır. Ancak, bu üst düzey varlıkların özelliklerini anlamak, yatırımcıların uzun vadeli yatırım stratejileri geliştirmesi açısından önem taşımaktadır.