Son dönemlerdeki ekonomik milliyetçilik yönelimleri rahatsız edici tarihsel paralellikler taşıyor. Şu anda gördüğümüz korumacı duruş, felaket niteliğindeki küresel çatışmalardan önceki politikalarla DNA paylaşımı yapıyor; 1930'lardaki ticaret savaşları sadece ekonomilere zarar vermekle kalmadı, aynı zamanda otoriter hareketlerin gelişmesi için koşullar yarattı.

Ülkeler içe döndüğünde, agresif tarifeler ve ticaret engelleri aracılığıyla yerel çıkarları önceliklendirirken, sermaye piyasaları tepki verir. Yeni tarife açıklamaları her düştüğünde geleneksel ve kripto piyasalarda dalgalanmanın arttığını zaten gördük. Sebep? Yatırımcılar, ekonomik izolasyonun istikrarsızlık doğurduğunu bilir.

Tarih, ülkelerin işbirliği çerçevelerini terk ettiklerinde neler olacağını gösteriyor. 1930 tarihli Smoot-Hawley Tarife Yasası Büyük Buhran'ı derinleştirdi. O dönemde Avrupa ve Asya'da benzer milliyetçi ekonomik politikalar, jeopolitik felaketler için zemin hazırladı.

Kripto sahipleri için bu, düşündüğünüzden daha önemlidir. Dijital varlıklar açık, birbirine bağlı piyasalarda gelişir. Sınırlar kapandığında - ekonomik veya politik olarak - merkeziyetsiz ağlar ya kritik kaçış yolları haline gelir ya da önemli düzenleyici hedefler olur. Soru, bu politikaların Web3'ü etkileyip etkilemeyeceği değil, etkilerin ne kadar hızlı ve şiddetli bir şekilde geleceğidir.