Bitcoin büyük düşüşünde mi? PI dağıtımında var olan fırsatlar

Orijinal Başlık: Bitcoin'in Sessiz IPO'su: Bu Konsolidasyonun Neden düşündüğünüz gibi OlmadığıOrijinal Yazar: Jordi VisserÇeviri: SpecialistXBT, BlockBeats

Orijinal yazar: Lütuf BlockBeats

Kaynak metin:

Alıntı: Mars Finans

Editör notu: Bitcoin uzun süre yatay seyrederken, piyasa duyguları düşükken, yazar geleneksel finansal piyasalardaki IPO sonrası dağıtım modelinden esinlenerek, mevcut Bitcoin'in riskli varlıklardan sapmasını, zincir üstü eski adreslerin uyanışını ve OG'lerin büyük satışlarını, sağlıklı bir “sopa devri” olarak yorumluyor. Kripto punklar meşaleyi kurumsal yatırımcılara ve sonraki inananlara devrediyor, kısa vadeli acılar belki de uzun vadeli bir gücün tohumlarını taşıyor.

Aşağıda tam metin içeriği:

Acı gerçek bir varlıktır.

Açıkçası, kripto para alanındaki duygu şu anda oldukça kötü.

S&P 500 endeksi tarihi zirveye yaklaşmakta. Nasdaq endeksi hızla yükseliyor. Altın yeni bir 4300 dolar seviyesini geçti. Teknoloji hisseleri toparlanıyor. Tüm geleneksel standartlara göre, risk alma (risk-on) ortamındayız. Riskli varlıklara para akışı var. Yatırımcıların talebi güçlü.

Peki ya Bitcoin? Bitcoin… hiçbir hareket yok.

Durgunluk. Sıkıcı. Can sıkıcı. İstediğin bir kelimeyi seçebilirsin ama bu, toplulukta yayılan hayal kırıklığını örtmeyecek. Twitter, “Diğer her şey yükseliyor, ama BTC neden hareket etmiyor?” gibi çeşitli kaygılı sorularla dolup taşıyor.

Bu bilişsel uyumsuzluk açıkça ortada. Başarılı bir şekilde piyasaya sürülen Bitcoin ETF'imiz var ve her ay fon girişi oluyor. Kurumsal benimseme hızlanıyor. “Genuis Yasası” geçti, “Clairty Yasası” da yakında çıkacak. Regülatif bir baskı yok. Büyük bir hack olayı yok. Temel anlatının çökmüşlüğü yok. Tüm bunlar önemli olması gereken şeyler… Hepsi oldu.

Ancak burada, diğer varlıkların toparlanmasını gözlerimizle izlerken, Bitcoin'in yerinde saydığını görüyoruz.

Son birkaç yılda, kripto topluluğuyla olan bağım giderek güçlendi ve bu bana benzersiz bir bakış açısı kazandırdı. İki dünyayı gözlemliyorum: geleneksel yasal finans sistemi ve kripto ekosistemi, bu beni büyüdüğüm dünyayı hatırlatan bir model görmeye yöneltti. Benzerlikler şok edici, farklılıklar da öyle. Ama bazen, benzerlikler beklenmedik şekillerde kendini gösterebilir.

Ya herkes yanlış görürse?

Eğer Bitcoin “bozulmadıysa”, aksine geleneksel finans dünyasında nihayet "IPO"sunu bekliyorsa?

İki dünyayı birleştiren köprü

Kripto yolculuğumun ilham verici olmasının nedeni, geleneksel piyasalara olan anlayışımı terk etmememdir. O perspektifi içeriye getirdim. Bitcoin'in kökenleri devrim niteliğinde ve doğası itibarıyla merkeziyetsiz olmasına rağmen, takip ettiği ekonomik model, kapitalizmin kendisi kadar eskidir.

Erken yatırımcılar büyük riskler alır. Eğer yatırım başarılı olursa, büyük bir geri dönüş almayı hak ederler. Ancak nihayetinde ve bu son derece önemlidir, bu kazançları nakde çevirmeleri gerekir. Likiditeye ihtiyaçları var. Çıkış yapmaları gerekiyor. Yatırımlarını çeşitlendirmeleri gerekiyor.

Geleneksel dünyada, bu an IPO (ilk halka arz) olarak adlandırılır. Bu, erken inananların nakit elde etme anıdır, kurucuların zenginleşme anıdır, risk sermayedarlarının sınırlı ortaklarına fon iade etme anıdır. Bu bir başarısızlık anı değildir, bu bir başarı anıdır. Şirket IPO sırasında yok olmaz. Dönüşüm geçirir. Olgunlaşır. Mülkiyet dağılır.

Bitcoin asla geleneksel bir IPO'ya sahip olmadı, çünkü asla bir “şirket” olmadı. Ancak ekonomik güçler yapı farklılıkları nedeniyle ortadan kalkmaz. Sadece farklı şekillerde ortaya çıkarlar.

Gerçeği açığa çıkaran sapma

Şimdi piyasalarda gerçekten ne gördüğümüzü konuşalım.

Bitcoin geçmişte teknoloji hisseleriyle aynı yönde hareket etti. Likidite ve “risk iştahı” ile ilişkilidir. Yıllar boyunca, Nasdaq endeksini gözlemleyerek Bitcoin'in yönünü tahmin edebilirdiniz. Ancak 2024 Aralık ayından bu yana, bu korelasyon tamamen bozulmuş durumda.

Bu insanlar için kafa karıştırıcı. Algoritmik traderları kafa karıştırdı. Momentum yatırımcılarını kafa karıştırdı. Riskli varlıklar sıçradığında ve Bitcoin buna katılmadığında, anlatı “Bitcoin'de bir sorun var” haline geldi.

Ama geleneksel piyasaları gözlemleyerek öğrendiğim şey şu: Bu, IPO dağıtım dönemi sırasında olan bir şeydir.

Bir şirket halka açıldığında, erken yatırımcılar pozisyonlarını satmaya başladıklarında, daha geniş piyasa toparlanması dönemlerinde bile, hisse senedi genellikle konsolide olur. Neden? Çünkü belirli bir dinamik devreye giriyor. Erken yatırımcılar panik halinde satmıyorlar. Pozisyonlarını sistematik bir şekilde dağıtıyorlar. Çok dikkatliler. Fiyatların çökmesini istemiyorlar. Çok sabırlılar. Bu anı beklemek için yıllar harcadılar. Her şeyi doğru yapmak için birkaç ay daha bekleyebilirler.

Bu arada, yeni yatırımcılar devreye giriyor, ancak oldukça temkinliler. Yüksek fiyatlardan alım yapmıyorlar. Düşük fiyatlardan alım yapıyorlar. Dağıtım tamamlandıktan sonra daha agresif hale gelmeyi bekliyorlar.

Sonuç ne? Herkesi deli eden bir yatay piyasa. Temel sorun yok. Piyasa geri sıçrıyor. Ama bu hisse senedi işte… orada duruyor. Bana inanma, Circle veya Coreweave'e bak. IPO fiyatlamasından sonra kısa bir yükseliş yaşadılar, ama o zamandan beri sadece konsolide oluyor.

Tanıdık geliyor mu?

Eğer bu makro yönden kaynaklanan bir zayıflıksa, Bitcoin riskli varlıklarla birlikte düşecektir, onlardan ayrılmayacaktır. Eğer bu gerçek bir “kripto kışı” ise, panik, teslimiyet satışı ve tüm alandaki ilişkilendirilmiş satışları göreceğiz. Aksine, gördüğümüz daha spesifik bir durum: Düzgün, sabırlı satışlar, istikrarlı alımlar tarafından emiliyor.

Bu satış şekli, “Tamamladım, ileri gitme zamanı” demek gibidir, “Korkuyorum” demek yerine.

Kanıtlar sürekli birikiyor.

Sonra, beklemediğim ama belki de beklemem gereken bir kanıt ortaya çıktı.

Son Galaxy Digital finansal rapor konferansında, Mike Novogratz Galaxy'nin bir müşteriye 9 milyar dolar değerinde Bitcoin sattığını duyurdu. 9 milyar dolar. Bu rakamı düşünün. Bu, perakende yatırımcıların panik yapması değil. Bu, bir trader'ın sarsılarak çıkması değil. Bu, sektördeki bir OG'nin büyük bir pozisyondan sistematik bir şekilde çıkması.

Ama onlar kâr realizasyonu yapıyorlar. Kazançlarını nakde çeviriyorlar. Yapılan tam olarak, bir varlık olgunlaştığında ve likiditenin nihayet büyük ölçekli çıkışları destekleyecek kadar yeterli olduğu durumda, erken yatırımcıların yapması gereken şeydir.

Ayrıca, o OG yalnız değil.

Eğer nasıl yorumlayacağınızı biliyorsanız, zincir üzerindeki veriler net bir hikaye anlatıyor. O “kadim” Bitcoin'ler, yıllardır hareketsiz kalan ve bazıları fiyatı tek haneli rakamlardayken bile uyku durumunda olan Bitcoin'ler aniden aktif hale geldi. Bu bir anda gerçekleşmedi. Panik de değildi. Ancak bu yıl, özellikle yaz aylarından itibaren, istikrarlı bir şekilde, düzenli bir şekilde oldu. Bitcoin henüz bir kripto punk deneyi iken biriktirilen adresler, nihayetinde pozisyonlarını taşımaya başladı.

Korku ve açgözlülük endeksine bakın. Sosyal medyadaki duygulara göz atın. Topluluğun morali düşük. Bireysel yatırımcılar teslim oluyor. Bu, "akıllı para"nın "zayıf eller"e (kararsız yatırımcılar) dağıtım yapmayı beklediğiniz duygusal durumdur.

Ancak çoğu insanın göz ardı ettiği şey şudur: Hangi aşamada olduğumuzu anlıyorsanız, bu duygu aslında yükseliş yönündedir.

Erken dönemde sahip olanların psikolojisi

Kendini onların yerine koy: Diyelim ki 2010 yılında Bitcoin madenciliği yapan birisin veya 100 dolar, hatta 1000 dolara satın alan birisin.

Mt. Gox (Kapalı Kapı Olayı) yaşadın. (Birçok) Çin yasağını deneyimledin. 2018 yılındaki ayı pazarını yaşadın. Covid-19 pandemisini deneyimledin. Düzenleyici belirsizlikleri yaşadın. Ana akım medya tarafından on yılı aşkın süredir dolandırıcılık olarak adlandırılmayı deneyimledin.

Hemen hemen kimsenin inanmadığı zaman, sen inandın. Riski aldın. Kazandın. Bitcoin'in başarısı, hemen hemen herkesin en çılgın tahminlerini aştı.

Ama şimdi ne?

Birkaç neslin servetine sahipsin. Yaşam ortamı değişti. Belki emekliliğe yaklaşıyorsun. Belki çocukların üniversiteye gidecek. Belki AI alanında yatırım yapmak istiyorsun, ya da Bezos kadar büyük bir yat almak, bir işletme kurmak, ya da sadece sabırla beklediğin meyvelerin tadını çıkarmak istiyorsun.

Üstelik, tarihte bir ilk olarak, gerçekten pozisyonunuzu kapatabilir ve piyasayı sarsmadan çıkabilirsiniz.

Bu tamamen yeni bir şey.

Yıllar boyunca, likidite yoktu. 2015'te 100 milyon dolar değerinde Bitcoin satmayı dene, fiyatı çökertirsin. 2019'da 1 milyar dolar satmayı dene, aynı sorun. Piyasa bunu absorbe edemez.

Ama şimdi ne? ETF, kurumsal alımları sağlıyor. Büyük şirketler bilanço üzerinde Bitcoin tutuyor. Kamu yatırım fonları devreye giriyor. Pazar, erken yatırımcıların büyük pozisyonlardan çıkabileceği kadar olgunlaştı, bu da kaosa yol açmıyor.

Burada önemli bir içgörü var: Risk iştahı ortamında bunu yapmayı seçiyorlar, çünkü o zaman alıcıların sermayesi var. Hisseler yükseldiğinde, güven arttığında ve likidite bol olduğunda, bu, dağıtım için en iyi zamandır. Korku içinde satış yapmak, Bitcoin'in çökmesine neden olur. Ama diğer varlıklar güçlendiğinde satmak mı? Bu sadece akıllıca bir iş davranışıdır.

Bu, OG balinaların hep beklediği şey. Fiyat değil - fiyatı çoktan elde ettiler. Ama likidite. Piyasa derinliği. Gerçekten çıkış yapabilme yeteneği.

Görev tamamlandı. Bitcoin kendini kanıtladı. Şimdi kazançları toplama zamanı.

Neden bu bir ayı piyasası değil?

Sanki şüphecilerin sesini duydum: “Bu sadece dört yıllık döngünün sona ermesinden önceki ayı piyasasını savunuyorsun gibi geliyor.”

O halde bunun neden temelde farklı olduğunu konuşalım.

Ayı piyasası, korku, makro koşullar ve temel anlatıya duyulan güvenin kaybı ile tetiklenir. 2018'i hatırlıyor musun? Borsalar kapandı. ICO'lar dolandırıcılık olarak ifşa edildi. Tüm alan dolandırıcılık gibi hissediliyordu. İnsanlar, Bitcoin'in sıfıra düşebileceğini düşündükleri için satıyordu.

2020 Mart'ını hatırlıyor musun? Küresel pandemi. Her şey çöküyordu. İnsanlar hayatta kalmak için nakit paraya ihtiyaç duydukları için satıyorlardı.

Şu anki durum böyle değil.

Şu anda, Bitcoin'in temelleri tarihteki en güçlü seviyede diyebiliriz. ETF onaylandı - herkesin asla gerçekleşmeyeceğini söylediği şey gerçekleşti. Kurumsal benimseme hızlanıyor. Yarılanma zamanında gerçekleşiyor, tıpkı geçmişte her dört yılda bir olan hassas bir saat gibi. Ağ, her zamankinden daha güvenli. Hash oranı (işlem gücü) tarihsel olarak en yüksek seviyede. Stabil kripto paraların benimsenmesi hızlanıyor, varlık tokenizasyonu yolda, ağ etkisinin işlem hacmi patlamak üzere. Kripto para hayalleri nihayet gerçeğe dönüşmeye başlıyor.

Yine de, herkes şunu unutmamalıdır ki, kripto para birimleri en karanlık anlarından (fiyat çöküşleri, dolandırıcılık ifşaları, sert düzenleyici tepkiler) sadece üç yıl geçti. Altcoinler, o zirvelerden %20-50 daha düşük. Son iki yıldır, Bitcoin bu alanı destekliyor.

O balon ortaya çıkmadan önce, risk sermayesi (VC) ve hedge fonlar kripto paraların ana yatırımcılarıydı ve hâlâ kendilerini toparlayabilmiş değiller. Kripto paralar ve SaaS (Hizmet Olarak Yazılım) yatırımları için hâlâ yaralarını sarıyorlar; bu yatırımlar, yapay zekanın yükselişi tarafından alt üst edildi.

Satıcıların satmasının nedeni, güvenlerini kaybetmeleri değil, kazanmalarıdır.

Bu ana fark.

Ayı piyasasında alıcı yok. Fiyatın çökmesinin nedeni herkesin çıkmak istemesi, kimsenin girmek istememesi. Ama şimdi gerçekten ne olduğunu görelim: Bitcoin konsolidasyon yapıyor, çöküş değil. Her düşüşte birileri alım yapıyor. Fiyat yeni dipler yapmıyor, bir aralık içinde kalıyor.

Alıcılar müdahale ediyor. Sadece o kadar agresif değiller. Sadece o kadar duygusal değiller. Sabırla alım yapıyorlar, dağıtımın tamamlanmasını bekliyorlar.

Bu, büyük bir IPO'nun kilitlenme süresi sona erdikten sonra gördüğünüz modeldir. Hisseler çökmez. Konsolide olur. Erken yatırımcılar satar. Yeni uzun vadeli sahipler birikim yapar. Mülkiyet vizyonerlerden kurumsal ellere geçer.

Geleneksel pazardan dersler

Eğer Bitcoin'in mevcut aşamasını anlamak istiyorsanız, en büyük teknoloji şirketlerinin IPO'sundan sonra neler olduğunu gözden geçirin.

Amazon, 1997 yılında hisse başına 18 dolar fiyatla halka açıldı. Üç yıl içinde, 100 dolara ulaştı. Ardından, internetin sürekli büyümesine rağmen, sonraki iki yıl boyunca neredeyse yerinde saydı. Neden? Çünkü erken yatırımcılar ve çalışanlar nihayet nakit çıkarabiliyorlardı. Onlar satıyordu. 1 dolardan Amazon'a inanan birçok kişi, 100 dolardan sattı. Bunu yapmakta haklıydılar, 100 kat kazanç elde ettiler. Ancak hisse senetleri, dağıtılanları sindirmek zorundaydı, ardından yükselebilirlerdi.

Google 2004 yılında IPO yaptı. Hisse senedi IPO sonrası neredeyse iki yıl boyunca konsolide oldu. Facebook? 2012-2013 yıllarında da aynı model. Kilit süresinin dolması, sert dalgalanmalara ve yatay ticarete neden oldu.

Bu normaldir. Bu sağlıklıdır. İşte başarı böyle görünür.

Şirket bu aşamada başarısız olmayacak. Varlıklar yok olmayacak. Olan şey “sopa devri”. Erken inananlar, meşaleyi yeni nesil sahiplerine devrediyor; onlar daha yüksek fiyatlardan alım yapıyor ve farklı bir zaman görüşüne sahipler.

Şifre punklarından kurumsallığa. Liberal idealistlerden şirket hazinecilerine. Gerçek inananlardan on milyarlarca varlığı yöneten mütevellilere.

Kötü veya iyi ayrımı yoktur. Sadece evrimdir. Sadece gerçekten başarılı bir varlığın doğal yaşam döngüsüdür.

Yeni ve eski değişimi

Bu dönüşüm derindir, tanımaya değer.

Bitcoin, bir ideolojinin ürünü olarak doğmuştur. Merkeziyetsizlik inancına sahip, devlet kontrolünden kurtulmayı ve kurumsal güven yerine matematiksel kesinliğe inanan kriptografi punkları tarafından yaratılmıştır. İlk kullanıcılar, başkalarının göremediği şeyleri gören asi, dışlanan ve vizyonerlerdi.

O insanlar başarılı bir şekilde geri çekiliyorlar. Meşaleyi iletiyorlar. Bayrağı devralan varlık, ideolojilere o kadar da önem vermiyor, daha çok getirilerle ilgileniyor. BlackRock “kendi bankan ol” ile ilgilenmiyor. Portföy çeşitliliği ve risk ayarlı getirilerle ilgileniyor.

Bu bir kayıp mı? Bazı açılardan, evet. Bitcoin, muhtemelen artık ilk yıllarındaki o aşırı enerjiyi bir daha yakalayamayacak. Yılda 100 kat getiri sağlama günleri sona ermiş olabilir. Hayat değiştiren servet yaratan o tür dalgalanma, sahipliğin daha da dağılmasıyla birlikte daha ılımlı hale gelecektir.

Ama bu aynı zamanda bir zaferdir. Çünkü Bitcoin, yeterince uzun süre hayatta kaldı ve “sıkıcı” hale geldi. Kendini o kadar iyi kanıtladı ki, ilk inananlar gerçekten nakit çekebilir hale geldi. Kendini dünyaya öyle bir şekilde kanıtladı ki, dünyanın en muhafazakar finansal kurumları bile onu satın alıyor.

Daha da önemlisi, piyasa yapısı açısından bakıldığında, bu dağıtım uzun vadede son derece olumlu.

Neden merkeziyetten daha iyi dağınıklık?

Geleneksel piyasaları gözlemlemekten öğrendiğim ve Bitcoin için mükemmel bir şekilde uygulanabilir olan bir nokta: Merkezileşme kırılgandır, dağılma ise dayanıklıdır.

Bitcoin'in çoğunluğunun birkaç bin erken benimseyici tarafından tutulduğu zaman piyasası esasen istikrarsızdır. Birkaç cüzdan fiyatı büyük ölçüde sarsabilir. Bir kişinin satış yapması, piyasada zincirleme bir reaksiyon tetikleyebilir. Fiyatların dalgalanmasının nedeni, sahiplik tabanının dalgalanmasıdır.

Ancak mülkiyetin dağılmasıyla, milyonlarca yatırımcının daha küçük pozisyonlar tutması ve binlerce kişinin büyük pozisyonlar tutmasıyla, piyasa yapısal olarak daha istikrarlı hale gelmiştir.

Gerçekten düşünün: Eğer 100 kişi toplam arzın %50'sine sahipse ve birisi satmaya karar verirse, bu toplam arzın %0.5'lik bir darbesi demektir. Bu fiyatı sarsar. Ama eğer 1 milyon kişi toplam arzın %50'sine sahipse ve 10 bin kişi satmaya karar verirse, bu yine toplam arzın %0.5'idir, ama bu farklı zamanlarda, farklı yerlerde, farklı fiyatlarla binlerce işlemde dağılmıştır. Etki sulandırılmıştır.

Bu, IPO'dan sonra olan şeydir. İlk hissedar tabanı küçüktü: kurucular, erken dönem çalışanlar, risk sermayesi. IPO ve kilitlenme süresi sona erdikten sonra, sahiplik parçalandı. Milyonlarca hissedar yüzlerce kişinin yerini aldı. Endeks fonları. Bireysel yatırımcılar. Kurumsal.

Hisseler daha az dalgalı hale geliyor, bu şirketin daha az heyecan verici olduğu için değil, daha sağlam bir sahiplik yapısına sahip olduğu için.

Bitcoin tamamen aynı dönüşümü yaşıyor. Pazar üzerinde tek başına etki yaratabilen OG balinaları, ETF aracılığıyla binlerce kurumsal yatırımcıya, borsa üzerinden milyonlarca küçük yatırımcıya, şirket hazinelerine ve emeklilik fonlarına satış yapıyor.

Merkezi ellerden dağınık ellere geçen her bir Bitcoin, ağı daha esnek hale getiriyor. Fiyatı daha stabil hale getiriyor. Varlıkları daha olgun hale getiriyor.

Evet, bu, çılgın 10 kat yılıların geçmişte kalmış olabileceği anlamına geliyor. Ancak bu, merkezi satışların neden olduğu yıkıcı çöküş riskinin de azaldığı anlamına geliyor.

Dağıtık bir sahipler tabanı, spekülatif varlıkları kalıcı değer saklama (store of value) ile ayıran bir unsurdur. Bir şeyin “harika internet parası” olmaktan çıkıp “küresel para varlığı” haline gelmesini sağlar.

Gelecek zaman çizelgesi

Eğer bu argüman doğruysa - buna dair kanıtların güçlü bir şekilde işaret ettiğine inanıyorum - o zaman yatırımcılar ne beklemeli?

Öncelikle, sabırlı olun. IPO dağıtım süresi genellikle 6-18 ay sürer. Bu sürece birkaç aydır girmiş olabiliriz ama henüz bitmemiş olabilir. Ayrıca, Bitcoin'in zaman döngüsü, fiat varlıkların hareketinden daha hızlıdır. Bence Bitcoin zamanına göre, altı ayı çoktan geçtik. Şu anda, konsolidasyon beklemeye devam edin. Bitcoin'in riskli varlıklarla birlikte toparlanmayı başaramadığı için hayal kırıklığı yaratmaya devam edeceğini bekleyin. Piyasa duygusunun bir süre düşük kalmasını bekleyin, ancak tetikte olun çünkü (dönüş) için bir sinyal olmayacak. Aniden başlayacak çünkü iyi haberler zaten var.

İkincisi, volatilite azalacak. Mülkiyetin dağılmasıyla, önceki döngülerdeki o aşırı dalgalanmalar yumuşayacak. Geçmişte sıkça karşılaşılan %80'lik geri çekilmeler %50'lik geri çekilmeler haline gelirken, %50'lik geri çekilmeler %30'luk geri çekilmeler haline gelecektir. 10 katlık bir sıçrama 3 katlık bir sıçramaya dönüşebilir. Bu, düşkün kumarbazları hayal kırıklığına uğratacak ama risk yöneticilerini heyecanlandıracak.

Üçüncüsü, geleneksel riskli varlıklarla olan korelasyon muhtemelen yeniden başlayacak, ancak bu yalnızca dağıtım aşaması tamamlandıktan sonra olacak. OG balinaları satışlarını tamamladıktan ve mülkiyet yeterince parçalandıktan sonra, Bitcoin muhtemelen piyasa duygularını yeniden izlemeye başlayacak. Ancak bu, daha istikrarlı ve daha az volatil bir özellik gösterecek.

Dördüncü ve en kritik olanı: Duygular yalnızca temel dağıtım tamamlandıktan sonra iyileşecektir. Şu anda, insanlar morali bozuk çünkü hangi aşamada olduğumuzu anlamıyorlar. Bitcoin'in hisse senetlerini “yakalamalarını” bekliyorlar. Dört yıllık döngü hakkında endişeliler. Lütfen sabırlı olun. Ağır satış baskısı ortadan kalktığında ve kurumların sabırlı bir şekilde OG arzını emdiğinde, ilerleme yolu daha net hale gelecektir.

Kesin bir zaman çizelgesi bilinemez. Ancak, eğer geleneksel pazarda bu tür bir modeli gördüyseniz, onu tanıyabilirsiniz.

Bir varlık sınıfının olgunluğu

Her devrim niteliğindeki teknoloji bu tür bir evrimden geçer.

İnternetin erken dönem inananları vardı, kurdukları şirketlerin bir iş modeli yoktu, yalnızca dünyayı değiştirecek bağlantıların inancı vardı. Haklıydılar. Onların çoğu son derece zengin oldu. Ardından internet balonu patladı ve düzeldi. Mülkiyet el değiştirdi. Hayalperestler, işletmecilere yerini bıraktı. İnternet ölmedi, aslında vaatlerini yerine getirdi; sadece zaman çizgisi erken heyecanın düşündüğünden daha uzun sürdü.

Kişisel bilgisayar. Mobil telefon. Bulut bilişim. Yapay zeka. Her bir devrim niteliğindeki teknoloji benzer bir eğriyi takip eder. Erken inananlar büyük riskler alır. Eğer teknoloji başarılı olursa, büyük ödüller kazanmaları gerekir. Sonunda, bu ödülleri elde ederler. Ardından, başarısızlık gibi hisseden ama aslında olgunlaşma süreci olan bir geçiş dönemi gelir.

Bitcoin tamamen aynı senaryoyu izliyor.

OG sahipleri, Bitcoin'in sıfıra inme ihtimali olduğunda riski üstlendiler. Alaylara, düzenleyici belirsizliklere ve teknik gelişim sıkıntılarına dayanarak ayakta kaldılar. Altyapı kurdular, Mt. Gox'un çöküşüne direndiler, ölçeklenme savaşlarına karşı koydular ve kimsenin dinlemeye istekli olmadığı zamanlarda etrafa vaaz verdiler.

Onlar kazandı. Onlar başarılı oldu. Bitcoin şimdi piyasa değeri 1 trilyon doları aşan bir varlık ve dünyanın en büyük finansal kuruluşları tarafından tanınıyor.

Ve şimdi hak ettikleri kazancı alıyorlar.

Bu, bitcoin'in sonu değil. Bu, hatta sonun başlangıcı da değil. Bu, prologun sonu.

Spekülasyondan kurumsala. Kripto punk deneyimlerinden küresel varlıklara. Merkezileşmeden dağınıklığa. Dalgalanmadan istikrara. Devrimciden temele.

Dağıtımda olan fırsat

İşte bana inanç veren şeyler: Artık olayların iki yönünü görebiliyorum.

Geleneksel finansın çalışma şekillerini anlıyorum. IPO'ları, kilitlenme sürelerinin sona ermesini, kurumların alım yapma modellerini anlıyorum. Ayrıca kripto topluluğunu, umutlarını, hayal kırıklıklarını ve “bu sefer farklı” inancını da anlıyorum.

Bazen gerçekten farklıdır. Bazen farklı değildir.

Şu anda Bitcoin üzerinde meydana gelen şeyler farklı değil. Bu, sadece birkaç yüzyıldır piyasayı yönlendiren aynı ekonomik güçlerin yenilikçi bir bağlamda sahnelenmesidir.

Herkesin hissettiği hayal kırıklığı duygusu? Bu bir başarısızlık belirtisi değil. Bu, en zor yolculuk kısmında olduğumuzu gösteren bir işaret - erken inananların nakit çıkarması ve geç inananların kaçırdığını hissetmesi. Bu rahatsız edici. Bu hayal kırıklığı yaratıyor. Ama bu gereklidir.

Ve burada uzun vadeli yatırımcılara güven vermesi gereken önemli bir içgörü var: Bu dağıtım aşaması tamamlandığında, Bitcoin yapısal olarak her zamankinden daha güçlü olacak.

Varlık, milyonlarca yatırımcı arasında dağıldığında ve binlerce erken dönem balina yerine, daha dayanıklı hale gelir. Tek bir varlığın manipülasyonuna karşı daha az hassastır. Daha istikrarlı. Daha olgun. Gerçek sermayeyi aşırı dalgalanmalar olmadan emme yeteneğine daha sahiptir.

IPO yakında tamamlanacak. OG balinaları, yatırımlarının karşılığını alıyor. Diğer tarafta, bir sonraki aşamaya hazırlanan bir Bitcoin ortaya çıkıyor: artık büyük kazançlar elde etmek için bir spekülasyon aracı değil, dağıtılmış, istikrarlı bir sahiplik temeline sahip bir temel para birimi varlığı olarak.

100 dolar ile alım yapan ve 10 milyon dolar hayal edenler için bu sıkıcı görünebilir. Ancak trilyonlarca doları yöneten kurumlar, hazine çeşitlendirmesi arayan şirketler ve rezerv varlık keşfeden ülkeler için “sıkıcılık” tam da istedikleridir.

Merkezdeki heyecan, dağınık kalıcılıkla yer değiştiriyor. Erken inananlar, daha yüksek fiyatlardan alım yapan ve farklı motivasyonlara sahip uzun vadeli yatırımcılara meşaleyi devrediyor.

İşte başarının böyle bir şey. İşte Bitcoin'in IPO'sundan geçmekte olduğu.

Tamamlandığında, dağıtım süreci sona erdiğinde ve mülkiyet tamamen parçalandığında, gerçek kurumsal benimseme gerçekten başlayabilir. Çünkü piyasa nihayet gerçek sermayeyi emebilecek ve potansiyel satış baskısıyla çıkış yapmayı bekleyen büyük merkezi pozisyonlar konusunda endişelenmek zorunda kalmayacak.

Konsolidasyon cesaret kırıcı. Duygular çok kötü. Riskli varlıklarla olan ayrışma kafa karıştırıcı.

Ancak temel faktörler her zamankinden daha güçlü. Ve bu yapı - mülkiyetin merkezileşmeden dağıtıma geçişi - Bitcoin'in devrim niteliğindeki bir deneyden kalıcı bir para varlığına yükselmesi için gereken şeydir.

OG balinalar likidite olaylarını yaşıyorlar. Bırakın gitsinler. Bunu hak ediyorlar. Geride bıraktıkları, birikim yaptıkları zamankinden daha güçlü, daha dağılmış ve daha dayanıklı bir Bitcoin.

Bu umutsuzluk nedeni değil. Bu satın alma nedenidir.

Bitcoin'in dalgalanması, onun doğuşunun bedelidir. Stabilitesi, onun olgunlaşmasının kanıtı olacaktır.